Quran Text Translations Spread Documents

Diyanet Vakfi


Change Log

Duplicate lines removed
Fri, 4 Jun 2010 20:00:03 -0400
-459,2 +459,2
166, 167. İki birliğin karşılaştığı gün sizin başınıza gelenler, ancak Allah'ın dilemesiyle olmuştur ki, bu da, müminleri ayırdetmesi ve münafıkları ortaya çıkarması için idi. Bunlara: "Gelin, Allah yolunda çarpışın; ya da savunma yapın" denildiği zaman, "Harbetmeyi bilseydik, elbette sizin peşinizden gelirdik" dediler. Onlar o gün, imandan çok, kafirliğe yakın idiler. Ağızlarıyla, kalplerinde olmayanı söylüyorlardı. Halbuki Allah, onların içlerinde gizlediklerini daha iyi bilir.
166, 167. İki birliğin karşılaştığı gün sizin başınıza gelenler, ancak Allah'ın dilemesiyle olmuştur ki, bu da, müminleri ayırdetmesi ve münafıkları ortaya çıkarması için idi. Bunlara: "Gelin, Allah yolunda çarpışın; ya da savunma yapın" denildiği zaman, "Harbetmeyi bilseydik, elbette sizin peşinizden gelirdik" dediler. Onlar o gün, imandan çok, kafirliğe yakın idiler. Ağızlarıyla, kalplerinde olmayanı söylüyorlardı. Halbuki Allah, onların içlerinde gizlediklerini daha iyi bilir.
=
-2240,2 +2240,2
100, 101. Ve, gözleri beni görmeye kapalı bulunan, kulak vermeye de tahammül edemez olan kafirleri o gün cehennemle yüz yüze getirmişizdir.
100, 101. Ve, gözleri beni görmeye kapalı bulunan, kulak vermeye de tahammül edemez olan kafirleri o gün cehennemle yüz yüze getirmişizdir.
=
-2351 +2351
Biz, Kur'an'ı sana, güçlük çekesin diye değil, ancak Allah'tan korkanlara bir öğüt olsun diye indirdik. =
-2739,2 +2739,2
66, 67. Çünkü ayetlerim size okunurdu da, siz, buna karşı kibirlenerek arkanızı döner, geceleyin (Kabe'nin etrafında toplanarak) hezeyanlar savururdunuz.
66, 67. Çünkü ayetlerim size okunurdu da, siz, buna karşı kibirlenerek arkanızı döner, geceleyin (Kabe'nin etrafında toplanarak) hezeyanlar savururdunuz.
=
-2903,2 +2903,2
48. 49, Rüzgarları rahmetinin önünde müjdeci olarak gönderen O'dur. Biz, ölü toprağa can vermek, yarattığımız nice hayvanlara ve nice insanlara su vermek için gökten tertemiz su indirdik.
48. 49, Rüzgarları rahmetinin önünde müjdeci olarak gönderen O'dur. Biz, ölü toprağa can vermek, yarattığımız nice hayvanlara ve nice insanlara su vermek için gökten tertemiz su indirdik.
=
-2942,2 +2942,2
10, 11. Hani Rabbin Musa'ya: O zalimler güruhuna, Firavun'un kavmine git. Hala (başlarına gelecekten) sakınmayacaklar mı onlar? diye seslenmişti.
10, 11. Hani Rabbin Musa'ya: O zalimler güruhuna, Firavun'un kavmine git. Hala (başlarına gelecekten) sakınmayacaklar mı onlar? diye seslenmişti.
=
-3098 +3098
Rabbinizin sizler için yarattığı eşlerinizi bırakıp da, insanlar içinden erkeklere mi yaklaşıyorsunuz? Doğrusu siz sınırı aşmış (sapık) bir kavimsiniz! =
-3426,2 +3426,2
17, 18. Haydi siz, akşama ulaştığınızda (akşam ve yatsı vaktinde) sabaha kavuştuğunuzda, gündüzün sonunda ve öğle vaktine eriştiğinizde Allah'ı tesbih edin (namaz kılın), ki göklerde ve yerde hamd O'na mahsustur.
17, 18. Haydi siz, akşama ulaştığınızda (akşam ve yatsı vaktinde) sabaha kavuştuğunuzda, gündüzün sonunda ve öğle vaktine eriştiğinizde Allah'ı tesbih edin (namaz kılın), ki göklerde ve yerde hamd O'na mahsustur.
=
-3458 +3458
0ysa Oysa onlar, daha önce, üzerlerine yağmur yağdırılmasından iyice ümitlerini kesmişlerdi.
-4002,2 +4002,2
32, 33. Süleyman: Gerçekten ben mal sevgisini, Rabbimi anmak için istedim, dedi. Nihayet güneş battı. (O zaman:) Onları (atları) tekrar bana getirin, dedi. Bacaklarını ve boyunlarını sıvazlamaya başladı.
32, 33. Süleyman: Gerçekten ben mal sevgisini, Rabbimi anmak için istedim, dedi. Nihayet güneş battı. (O zaman:) Onları (atları) tekrar bana getirin, dedi. Bacaklarını ve boyunlarını sıvazlamaya başladı.
=
-4640,2 +4640,2
10, 11. Kullara rızık olması için birbirine girmiş, küme küme tomurcukları olan uzun boylu hurma ağaçları yetiştirdik. Ve o su ile ölü toprağa can verdik. İşte hayata yeniden çıkış da böyledir.
10, 11. Kullara rızık olması için birbirine girmiş, küme küme tomurcukları olan uzun boylu hurma ağaçları yetiştirdik. Ve o su ile ölü toprağa can verdik. İşte hayata yeniden çıkış da böyledir.
=
-6019 +6019
0'nun O'nun vuracağı bağı kimse vuramaz.
Major spacing and punctuation fixes
Fri, 4 Jun 2010 19:56:23 -0400
-40 +40
(Bunun üzerine: ) Ey Âdem ! Âdem! Eşyanın isimlerini meleklere anlat, dedi. Adem onların isimlerini onlara anlatınca: Ben size, muhakkak semavat ve arzda görülmeyenleri (oralardaki sırları) bilirim. Bundan da öte, gizli ve açık yapmakta olduklarınızı da bilirim, dememiş miydim? dedi.
-152 +152
Yemin olsun ki (habibim ! (habibim! ) sen ehl-i kitaba her türlü ayeti (mucizeyi) getirsen yine de onlar senin kıblene dönmezler. Sen de onların kıblesine dönecek değilsin. Onlar da birbirlerinin kıblesine dönmezler. Sana gelen ilimden sonra eğer onların arzularına uyacak olursan, işte o zaman sen hakkı çiğneyenlerden olursun.
-157 +157
(Evet Resulüm ! Resulüm! ) Nereden yola çıkarsan çık (namazda) yüzünü Mescid-i Haram'a doğru çevir. Nerede olursanız olunuz, yüzünüzü o yana çevirin ki, aralarından haksızlık edenler (kuru inatçılar) müstesna, insanların aleyhinizde (kullanabilecekleri) bir delili bulunmasın. Sakın onlardan korkmayın! Yalnız benden korkun. Böylece size olan nimetimi tamamlayayım da doğru yolu bulasınız.
-162 +162
Andolsun ki sizi biraz korku ve açlık; mallardan, canlardan ve ürünlerden biraz azaltma (fakirlik) ile deneriz. (Ey Peygamber! ) Sabredenleri müjdele ! müjdele!
-414 +414
Hani sen, sabah erkenden müminleri savaş mevzilerine yerleştirmek için ailenden ayrılmıştın. . .-Allah, ayrılmıştın...-Allah, hakkıyle işiten ve bilendir.
-459,2 +459,2
166,167. 166, 167. İki birliğin karşılaştığı gün sizin başınıza gelenler, ancak Allah'ın dilemesiyle olmuştur ki, bu da, müminleri ayırdetmesi ve münafıkları ortaya çıkarması için idi. Bunlara: "Gelin, Allah yolunda çarpışın; ya da savunma yapın" denildiği zaman, "Harbetmeyi bilseydik, elbette sizin peşinizden gelirdik" dediler. Onlar o gün, imandan çok, kafirliğe yakın idiler. Ağızlarıyla, kalplerinde olmayanı söylüyorlardı. Halbuki Allah, onların içlerinde gizlediklerini daha iyi bilir.
166,167. 166, 167. İki birliğin karşılaştığı gün sizin başınıza gelenler, ancak Allah'ın dilemesiyle olmuştur ki, bu da, müminleri ayırdetmesi ve münafıkları ortaya çıkarması için idi. Bunlara: "Gelin, Allah yolunda çarpışın; ya da savunma yapın" denildiği zaman, "Harbetmeyi bilseydik, elbette sizin peşinizden gelirdik" dediler. Onlar o gün, imandan çok, kafirliğe yakın idiler. Ağızlarıyla, kalplerinde olmayanı söylüyorlardı. Halbuki Allah, onların içlerinde gizlediklerini daha iyi bilir.
-484 +484
Onlar, ayakta dururken, otururken, yanları üzerine yatarken (her vakit) Allah'ı anarlar, göklerin ve yerin yaratılışı hakkında derin derin düşünürler (ve şöyle derler:) Rabbimiz! Sen bunu boşuna yaratmadın. Seni tesbih ederiz. Bizi cehennem azabındankoru ! azabındankoru!
-566 +566
Eğer Allah'tan size bir lütuf erişirse -sanki sizinle onun arasında (zahiri) bir dostluk yokmuş gibi- "Keşke onlarla beraber olsaydım da ben de büyük bir başarı kazansaydım !" kazansaydım!" der.
-636 +636
Bunların arasında bocalayıp durmaktalar,ne durmaktalar, ne onlara (bağlanıyorlar) ne bunlara. Allah'ın şaşırttığı kimseye asla bir (çıkar) yol bulamazsın.
-684 +684
Ey ehl-i kitap ! kitap! Resulümüz size Kitap'tan gizlemekte olduğunuz birçok şeyi açıklamak üzere geldi; birçok (kusurunuzu) da affediyor. Gerçekten size Allah'tan bir nur, apaçık bir kitap geldi.
-690 +690
Ey kavmim ! kavmim! Allah'ın size (vatan olarak) yazdığı mukaddes toprağa girin ve arkanıza dönmeyin, yoksa kaybederek dönmüş olursunuz.
-816 +816
Onların ateşin karşısında durdurulup "Ah, keşke dünyaya geri gönderilsek de bir daha Rabbimizin ayetlerini yalanlamasak ve inananlardan olsak!" dediklerini bir görsen !.. görsen!..
-847 +847
De ki : ki: Acele istediğiniz şey benim elimde olsaydı, elbette benimle sizin aranızda iş bitirilmişti. Allah zalimleri daha iyi bilir.
-916 +916
Rableri katında onlara esenlik yurdu (cennet) vardır.Ve vardır. Ve yapmakta oldukları (güzel) işler sebebiyle Allah onların dostudur.
-973 +973
(Allah buyurdu ki) : ki): Ey Adem! Sen ve eşin cennette yerleşip dilediğiniz yerden yeyin. Ancak şu ağaca yaklaşmayın! Sonra zalimlerden olursunuz.
-1058 +1058
Musa dedi ki : ki: "Ey Firavun! Ben alemlerin Rabbi tarafından gönderilmiş bir peygamberim.
-1064 +1064
O,sizi O, sizi yurdunuzdan çıkarmak istiyor. Ne buyurursunuz?
-1079 +1079
Onlar da : da: "Biz zaten Rabbimize döneceğiz".dediler. döneceğiz". dediler.
-1115 +1115
Onlara denildi ki : ki: Şu şehirde (Kudüs'te) yerleşin, ondan (nimetlerinden) dilediğiniz gibi yeyin, "bağışlanmak istiyoruz" deyin ve kapıdan eğilerek girin ki hatalarınızı bağışlayalım. İyilik yapanlara ileride ihsanımızı daha da artıracağız.
-1460 +1460
Gerçekten haklarında Rabbinin sözü (hükmü) sabit olanlar,inanmazlar. olanlar, inanmazlar.
-1637 +1637
Ey zindan arkadaşlarım ! arkadaşlarım! (Rüyalarınıza gelince), biriniz (daha önce olduğu gibi) efendisine şarap içirecek; diğeri ise asılacak ve kuşlar onun başından (beynini) yiyecekler. Yorumunu sorduğunuz iş (bu şekilde) kesinleşmiştir.
-2164,2 +2164,2
Ancak Allah dilerse (yapacağım de). Unuttuğun zaman Allah'ı an ve "Umarım Rabbim beni,doğruya beni, doğruya daha yakın olana eriştirir."de.
Onlar,mağaralarında Onlar, mağaralarında üçyüz yıl kadar kaldılar ve dokuz yıl da buna ilave etmişlerdir.
-2240,2 +2240,2
100,101. 100, 101. Ve, gözleri beni görmeye kapalı bulunan, kulak vermeye de tahammül edemez olan kafirleri o gün cehennemle yüz yüze getirmişizdir.
100,101. 100, 101. Ve, gözleri beni görmeye kapalı bulunan, kulak vermeye de tahammül edemez olan kafirleri o gün cehennemle yüz yüze getirmişizdir.
-2419 +2419
(Firavun) Şöyle dedi : dedi: Ben size izin vermeden önce ona inandınız öyle mi! Hakikat şu ki o, size büyü öğreten ulunuzdur. Şimdi elleriniz ile ayaklarınızı tereddüt etmeden çaprazlama keseceğim ve sizi hurma dallarına asacağım! Böylece, hangimizin azabının daha şiddetli ve sürekli olduğunu iyice anlayacaksınız.
-2486 +2486
Kalpleri hep eğlencede(gaflette),hem eğlencede(gaflette), hem o zalimler şu gizli fısıltıyı yaptılar: Bu (Muhammed), sizin gibi bir beşer olmaktan başka nedir ki! Siz şimdi gözünüz göre göre büyüye mi kapılıyorsunuz?
-2622,2 +2622,2
İnsanlar arasında haccı ilan et ki,gerek ki, gerek yaya olarak, gerekse nice uzak yoldan gelen argın develer üzerinde sana gelsinler.
Ta ki kendilerine ait bir takım yararları yakinen görmeleri, Allah'ın kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanlar üzerine belli günler de Allah'ın ismini ansanlar . ansanlar. Artık ondan hem kendiniz yeyin,hem yeyin, hem de yoksula, fakire yedirin.
-2739,2 +2739,2
66,67. 66, 67. Çünkü ayetlerim size okunurdu da, siz, buna karşı kibirlenerek arkanızı döner, geceleyin (Kabe'nin etrafında toplanarak) hezeyanlar savururdunuz.
66,67. 66, 67. Çünkü ayetlerim size okunurdu da, siz, buna karşı kibirlenerek arkanızı döner, geceleyin (Kabe'nin etrafında toplanarak) hezeyanlar savururdunuz.
-2799 +2799
Kadının, kocasının yalan söyleyenlerden olduğuna dair dört defa Allah adına yemin ve şahitlik etmesi,kendisinden etmesi, kendisinden cezayı kaldırır.
-2815 +2815
O gün dilleri,elleri dilleri, elleri ve ayakları, yapmış olduklarından dolayı aleyhlerinde şahitlik edecektir.
-2857 +2857
Göklerin ve yerin mülkü O'nundur.O O'nundur. O bir çocuk edinmemiştir,mülkünde edinmemiştir, mülkünde ortağı yoktur .Her yoktur. Her şeyi yaratmış, ona ölçü , ölçü, biçim ve düzen vermiştir.
-2903,2 +2903,2
48.49, 48. 49, Rüzgarları rahmetinin önünde müjdeci olarak gönderen O'dur. Biz, ölü toprağa can vermek, yarattığımız nice hayvanlara ve nice insanlara su vermek için gökten tertemiz su indirdik.
48.49, 48. 49, Rüzgarları rahmetinin önünde müjdeci olarak gönderen O'dur. Biz, ölü toprağa can vermek, yarattığımız nice hayvanlara ve nice insanlara su vermek için gökten tertemiz su indirdik.
-2942,2 +2942,2
10,11. 10, 11. Hani Rabbin Musa'ya: O zalimler güruhuna, Firavun'un kavmine git. Hala (başlarına gelecekten) sakınmayacaklar mı onlar? diye seslenmişti.
10,11. 10, 11. Hani Rabbin Musa'ya: O zalimler güruhuna, Firavun'un kavmine git. Hala (başlarına gelecekten) sakınmayacaklar mı onlar? diye seslenmişti.
-2980 +2980
"Musa ve Harun'un Rabbine iman ettik" . ettik".
-3008 +3008
"İster siz , siz, ister eski atalarınız"
-3025 +3025
Size yardım edebiliyorlar mı veya kendilerine (olsun) yardımları dokunuyor mu? . mu?.
-3065 +3065
"O size verdi : verdi: davarlar, oğullar".
-3079 +3079
"Böyle bahçelerde, çeşme başlarında ?" başlarında?"
-3414 +3414
Allah, dilediğine yardım eder,galip eder, galip kılar. O, mutlak güç sahibidir, çok esirgeyicidir.
-3426,2 +3426,2
17,18. 17, 18. Haydi siz, akşama ulaştığınızda (akşam ve yatsı vaktinde) sabaha kavuştuğunuzda, gündüzün sonunda ve öğle vaktine eriştiğinizde Allah'ı tesbih edin (namaz kılın), ki göklerde ve yerde hamd O'na mahsustur.
17,18. 17, 18. Haydi siz, akşama ulaştığınızda (akşam ve yatsı vaktinde) sabaha kavuştuğunuzda, gündüzün sonunda ve öğle vaktine eriştiğinizde Allah'ı tesbih edin (namaz kılın), ki göklerde ve yerde hamd O'na mahsustur.
-3637 +3637
Kafir olanlar dediler ki: Biz hiçbir zaman bu Kur'an'a ve bundan önce gelen kitaplara inanmayacağız. Sen o zalimleri, Rablerinin huzurunda tutuklanmış, birbirlerine söz atarlarken bir görsen! Zayıf sayılanlar, büyüklük taslayanlara: Siz olmasaydınız,elbette olmasaydınız, elbette biz inanan insanlar olurduk, derler.
-3732 +3732
"Rabbimin beni bağışladığını ve beni ikrama mazhar olanlardan kıldığını !" kıldığını!"
-3811 +3811
"Allah'tan başka . başka. Onlara cehennemin yolunu gösterin".
-3831 +3831
Naim cennetlerinde . cennetlerinde.
-3857 +3857
Kuşkusuz onlar atalarını dalalette buldular . buldular.
-3888 +3888
O : O: "Rabbim! Bana salihlerden olacak bir evlat ver", dedi.
-3893 +3893
Rüyayı gerçekleştirdin.Biz gerçekleştirdin. Biz iyileri böyle mükafatlandırırız.
-3925 +3925
(Ey insanlar!) Siz onların yanlarından geçip gidiyorsunuz:sabahleyin gidiyorsunuz: sabahleyin
-3953 +3953
" Şüphesiz biz,orada biz, orada sıra sıra dururuz."
-3957 +3957
"Mutlaka Allah'ın ihlaslı kulları olurduk!" . olurduk!".
-3988 +3988
Biz, dağları onun emrine vermiştik.Akşam vermiştik. Akşam sabah onunla beraber tesbih ederlerdi.
-4002,2 +4002,2
32,33. 32, 33. Süleyman: Gerçekten ben mal sevgisini, Rabbimi anmak için istedim, dedi. Nihayet güneş battı. (O zaman:) Onları (atları) tekrar bana getirin, dedi. Bacaklarını ve boyunlarını sıvazlamaya başladı.
32,33. 32, 33. Süleyman: Gerçekten ben mal sevgisini, Rabbimi anmak için istedim, dedi. Nihayet güneş battı. (O zaman:) Onları (atları) tekrar bana getirin, dedi. Bacaklarını ve boyunlarını sıvazlamaya başladı.
-4006 +4006
Bunun üzerine biz rüzgarı onun emrine verdik.Onun verdik. Onun emriyle istediği yere yumuşacık akardı.
-4076 +4076
O kullarımı ki, onlar sözü dinlerler,sonra dinlerler, sonra da en güzeline uyarlar. İşte onlar, Allah'ın doğru yola ilettiği kimselerdir. Gerçek akıl sahipleri de onlardır.
-4136 +4136
O, günahı bağışlayan, tevbeyi kabul eden, azabı çetin,lütuf çetin, lütuf sahibi Allah'tandır ki. O'ndan başka hiçbir ilah yoktur, dönüş ancak O'nadır.
-4157 +4157
Firavun'a,Haman'a Firavun'a, Haman'a ve Karun'a da onlar: "Bu, çok yalancı bir sihirbazdır! "dediler.
-4163 +4163
İman etmiş olan dedi ki : ki: "Ey kavmim! Doğrusu ben ben üzerinize önceki toplulukların günü gibi, bir günün gelmesinden korkuyorum."
-4166 +4166
"O gün arkanıza dönüp kaçacaksınız.Fakat kaçacaksınız. Fakat sizi Allah'tan (O'nun azabından) kurtaracak kimse yoktur. Allah kimi saptırırsa, artık onu doğru yola iletecek de yoktur."
-4205 +4205
Kaynar suda,sonra suda, sonra da ateşte yakılacaklardır.
-4207 +4207
O Allah'tan başka (taptıklarınız). Onlar da:"Bizden uzaklaştılar, zaten biz önceleri hiçbir şeye tapmıyorduk", diyecekler.İşte diyecekler. İşte Allah kafirleri böyle şaşırtır.
-4249 +4249
Biz dünya hayatında da, ahirette de sizin dostlarınızız.Orada dostlarınızız. Orada sizin için canlarınızın çektiği her şey var ve istediğiniz her şey orada sizin için hazırdır.
-4305 +4305
Dilerse O, rüzgarı durdurur,da durdurur, da onun (denizin) üstünde kalakalırlar. Elbette bunda çok sabreden, çok şükreden herkes için ibretler vardır.
-4327 +4327
Apaçık Kitab'a andolsun ki , ki,
-4338 +4338
Ki,böylece Ki, böylece onların sırtına binip üzerlerine yerleşince, Rabbinizin ni'metini anarak: Bunu bizim hizmetimize vereni tesbih ve takdis ederiz, yoksa biz bunlara güç yetiremezdik, diyesiniz.
-4406 +4406
De ki : ki: Eğer Rahman'ın bir çocuğu olsaydı, elbette ben (ona) kulluk edenlerin ilki olurdum!
-4420 +4420
Senin Rabb'inin acıması gereği olarak (gönderdiyimiz elçilere o gece emirlerimizi bir bir açıklar,vahiylerimizi bildiririz) .Doğrusu açıklar, vahiylerimizi bildiririz). Doğrusu o işitendir ,bilendir. işitendir, bilendir.
-4431 +4431
Andolsun, kendilerinden önce biz, Firavun'un kavmini de imtihan etmiştik. Onlara şerefli bir elçi geldi.(Şöyle geldi. (Şöyle diyerek)
-4439 +4439
Onlar geride nice şeyler bıraktılar; bahçeler,çeimeler, bahçeler, çeimeler,
-4460 +4460
Sıcak suyun kaynaması gibi . gibi.
-4550 +4550
Allah onları muratlarına erdirecek, gönüllerini şadedecek . şadedecek.
-4640,2 +4640,2
10,11. 10, 11. Kullara rızık olması için birbirine girmiş, küme küme tomurcukları olan uzun boylu hurma ağaçları yetiştirdik. Ve o su ile ölü toprağa can verdik. İşte hayata yeniden çıkış da böyledir.
10,11. 10, 11. Kullara rızık olması için birbirine girmiş, küme küme tomurcukları olan uzun boylu hurma ağaçları yetiştirdik. Ve o su ile ölü toprağa can verdik. İşte hayata yeniden çıkış da böyledir.
-4656 +4656
"O ki Allah ile beraber başka ilah edindi,bundan edindi, bundan dolayı onu şiddetli azaba birlikte atın!"
-4662 +4662
İşte size vadedilen cennet! Ki o, daima Allah'a yönelen,(O'nun yönelen, (O'nun buyruklarını)koruyan,
-4691 +4691
Rablerinin kendilerine verdiğini alarak . alarak. Kuşkusuz onlar, bundan önce dünyada güzel davrananlardı.
-4748 +4748
O gün cehennem ateşine itilip atılırlar : atılırlar:
-4754,2 +4754,2
Onlara: Yaptıklarınıza karşılık afiyetle yeyin,için yeyin, için (denilir).
" Sıra sıra dizilmiş koltuklara yaslanarak"Onları,ceylan yaslanarak"Onları, ceylan gözlü hurilerle evlendirmişizdir:
-4787 +4787
O,arzusuna O, arzusuna göre de konuşmaz.
-4792 +4792
Sonra (Muhammed'e) yaklaştı,(yere yaklaştı, (yere doğru)sarktı.
-4798 +4798
Sidretü'l-Münteha'nın yanında . yanında.
-4991 +4991
Naim cennetlerinde . cennetlerinde.
-5277 +5277
Hanginizde delilik olduğunu yakında . yakında.
-5281,2 +5281,2
Şunların hiçbirine itaat etme :yemin etme: yemin edip duran,aşağılık, duran, aşağılık,
(Herkesi) kötüleğen,söz kötüleğen, söz götürüp getiren,
-5348 +5348
Kitabı sol tarafından verilene gelince,der gelince, der ki:" Keşke, bana kitabım verilmeseydi!"
-5377 +5377
İnkarcılar için;ki için; ki onu savacak yoktur,
-5419 +5419
Gözleri horluktan aşağı düşmüş ve kendileri zillete bürünmüş bir halde.İşte halde. İşte bu, onların tehdit edilegeldikleri gündür!
-5421 +5421
"Ey kavmim dedi,ben dedi, ben sizin için açık bir uyarıcıyım"
-5429 +5429
Dedim ki : ki: Rabbinizden mağfiret dileyin; çünkü O çok bağışlayıcıdır.
-5438,2 +5438,2
"Allah,yeryüzünü "Allah, yeryüzünü sizin için bir sergi yapmıştır."
"Ki, onda geniş yollar edinip dolaşabilesiniz.(diye). dolaşabilesiniz. (diye).
-5448 +5448
(Resulüm!) De ki: Cinlerden bir topluluğun (benim okuduğum Kur'an'ı) dinleyip de şöyle söyledikleri bana vahyolunmuştur: Gerçekten biz, harikulade güzel bir Kur'an dinledik . dinledik.
-5463,2 +5463,2
Şayet doğru yolda gitselerdi,onlara gitselerdi, onlara bol su verirdik.
Bu hususta kendilerini denememiz için , için, Kim Rabbinin zikrinden yüz çevirirse, (Rabbin) onu gitgide artan çetin bir azaba uğratır.
-5532 +5532
Sizden ileri gitmek ya da geri kalmak isteyen kimseler için (uyarıcıdır) . (uyarıcıdır).
-5632 +5632
Dağlar ufalanıp savrulduğu zaman , zaman,
-5648 +5648